ASKIN VE HUZNUN KALBİ BURADA ATİYOR...

  4 Eylül 2013 Çarşamba   0 yorum

Fazla geldim değil mi sana? Gerçek olduğum için, yalansız olduğum için. Kaldıramadın değil mi? Çünkü senin derdin mutlu, huzurlu olmak değil ki. İstiyorsun ki ağlayasın, aldatılasın. Yalan mı söylüyorum? Kirpiklerin neden ıslak o zaman? Dön bir bak aynaya, ne görüyorsun? Ağlamaktan kör olmuş bir çift göz dışında ne var şu an karşında? Gözlerin çok güzel, bilirim. Gülüşünde öyle. Bilmediğim bir şey söyle. Yok mu?

Ben söyleyeyim; bir gün, güzelliğinin hiçbir önemi kalmayacak. Gözlerini, ellerini, gülüşlerini bir suç aleti olarak kullanamayacaksın, kandıramayacaksın yani kimseyi. Kaybettiklerini düşüneceksin. Yalnız ve güçsüz bir şekilde sürükleneceksin boşlukta. Ben geleceğim aklına. Çünkü böyledir, insanlar en kötü zamanlarında onları en çok seven, her şeyiyle kabul edecek insanları hatırlar ilk. Sende beni hatırlayacaksın.

Hatırlaman gereken başka şeylerde olacak, zorla biraz hafızanı. Gidişini hatırla mesela. Sen uzaklaşıp gözden kaybolana dek baktım arkandan, dönüp bakmadın bir kere bile. Koşar adımlarla uzaklaştın benden, geleceğinden..

Şimdi lütfen; dur, düşün.
Beni neden sevmediğini değil,
daha önce nasıl sevdiğini hatırla..

0 yorum:

Leave a Reply